İnternetteki
fotoğraf ve metinler mi daha başarılı olacaktır yoksa müşteri ile yan yana olan
siz mi?"
Bu
yazıyı okurken, interneti yadsımadığımızı vurgulayıp, aksine internetin önemini
de açıkladığımız 01.06.2012 tarihli ve "Fuar öldü, yaşasın internet"
başlıklı yazımıza arşivlerden bakmanızı salık veririm. Durup dururken neden bu
konuyu yeniden gündeme getiriyoruz derseniz, "Geçen hafta ziyaret
ettiğimiz bir fuar bunu tetikledi" diyebilirim. Geçen yıl, stant açarak
katıldığımız bir fuar ile aynı konudaki başka bir fuarı ziyaret etmeye karar
verdik. Birlikte çalıştığımız yakın bir arkadaşım ile birlikte, beş günlük
fuarın ilk ve son gününü ihmal ederek ortadaki üç günü fuarı dolaşmaya ayıralım
dedik. Hani hep derler ya "Sebebi ziyaretimiz" daha önce temas
kurduğumuz, bazıları bu fuarda stant açan ve bazıları da fuarı ziyaret edecek
olan potansiyel müşteriler ile yüz yüze görüşmekti.
Karşılıklı
görüşmeler hakkındaki yorumlara geçmeden, interneti konuşalım. Geçen yıl
özellikle gidilecek olan fuar düşünülerek hazırlanan internet sitesi, bu
ziyaretimiz öncesinde gözden geçirilip yenilenmişti. Zaman içerisinde, sitenin
kullanımı sonucu, eksik kaldığını düşündüğümüz bazı değişiklikler yaptık. Öte
yandan, potansiyel müşterilerimizle ilgili olarak, (varsa) internetteki
sitelerinden başlayarak ve diğer internet sayfalarında araştırma yaptık ki
karşı karşıya geldiğimizde, konuşabileceklerimizin alt yapısını hazırlayalım.
Ayrıca rakiplerimizi de ihmal etmedik. Bizleri doğrudan ilgilendiren
rakiplerimizi de araştırarak, oraya gittiğimizde, nasıl bir rekabetle
karşılaşabileceğimizi de tahmin etmeye çalıştık.
Yine
internetin ve elektronik iletişimin nimetlerini kullanarak, veri tabanımızdaki
tüm firmalardan, fuara gelme olasılığı olanlarla iletişime geçerek, onların da
ziyaret gelip gelmeyeceğini ve bizim orada bulunacağımız tarihlerde görüşme
imkânımızın olup olmadığını sorduk. Bazıları hiç cevap bile vermedi amma
bazıları, bizimle görüşebilmek için ziyaret programlarında bize zaman
ayırdılar.
Sabah
fuar alanına girdiğimizde elimizdeki çanta, küçük numune poşetleri, kataloglar,
kartvizitler ve birkaç küçük gereçle dolu idi. Fuar alanındaki yerleşimi
önceden inceleyerek verdiğimiz karar göre belirli bir noktadan gezmeye
başladık. İlk görüştüğümüz firma, ne daha önce görüştüğümüz ne de internette
rastladığımız ve kendisinden hiç haberimiz olmayan bir firma idi. İşin ilginç
yanı da kendileri ile yarım saat kadar görüşüp, işbirliği olanağı bulmamız
halinde, her iki tarafından da ne kadar istifade edebileceğinde mutabık
kalmamızdı.
Daha
önce kendileri ile hiç karşılaşmadığımız ancak bu ziyarette tanışma imkanı
bulduğumuz potansiyel müşterilerin davranışlarındaki olumlu değişiklikler ve
diyaloglarımızdaki gelişmeler, ziyaret ve yüz yüze görüşme kararımızın ne kadar
uygun olduğunu ortaya koyuyordu. Ayrıca her gün, en az bir müşterimizin ofisini
de ziyaret etmeyi ihmal etmedik. Çünkü, sadece teşhir stantlarını görerek onlar
hakkında karar vermek, eksik unsurlar taşıyor olabilir diye düşündük.
Sözün özü şu;
internet çok önemli bir gereç. Onsuz bir hayat bundan sonra düşünülemez.
Dikkatle kullanıldığı ve bulunan verilerin güvenilirliği teyit edilebildiği
takdirde, daha hızlı, daha ucuz ve 7/24 her an emrimizde. Amma bir kere daha
teyit ettik ki karşı karşıya gelip el sıkışmanın ve muhatabımızın vücut dilini
de görerek, bakışlarını anlamaya çalışarak, numunelerimizi incelerken verdiği
tepkileri görerek, ilişkinin gidiş yönünü tahmin etmek, çok daha kolay ve
yönümüzü tayin etmede çok daha faydalı.
Sohbetimizi
yabancı bir atasözü ile noktalayalım " Görmek inanmaktır."